Evvel zaman içinde "ekose" adında bir desen ortaya çıkmış.
Yeri geldiğinde yerel bir klan giysisi, yeri geldiğinde insanı ısıtan bir battaniye, yeri geldiğindeyse sofra masalarına örtü olmuş.
Aradan yıllar geçmiş...
Ve öyle bir gün gelmiş ki herkes bu desenin önünde saygıyla şapka çıkarmış.
Ekose, aslında İskoç klanlarının kullandıkları kilt denilen giysinin deseni ve onlar sayesinde tüm dünyaya yayıldığı biliniyor.
Her ne kadar İskoçlar tarafından bulunduğu düşünülse de İngilizler ve İrlandalılar da ekose deseninin kendi tarihlerine ait olduğunu iddia etmekten geri kalmıyorlar.
Haklılıkları kanıtlansa bile, benim görüşüm de İskoçlar'dan yana.
Önce Mel Gibson, sonra Gerard Butler, sonraysa Julie Garwood. İşte İskoçyalılar'a duyduğumuz sempatinin arka planındaki isimler!
Ekose (bilhassa İskoçya) hakkında çok fazla şey yazabilir hatta tartışabilirim de ama bu post için bir hayli görsel hazırladım ve uzun bir yazıyı da araya sıkıştırmak istemiyorum.
Hele ki mevzu bahis İskoçya ve gelenekleriyse...
Duyduk duymadık demeyin: Ekoseye dönüş var!
Tüm dünya bununla çalkalanıyor. Alışverişe çıkarsanız her yerde ekoseli etekler, gömlekler, elbiseler görmeniz muhtemeldir. Ama tabii alışverişte önemli olan her beğendiğiniz şeyi almak değil, önemli olan seçicilik.
İşte ben de sık eledim ince dokudum ve inanılmaz parçalar buldum, çok hoş görseller hazırladım.
Öyle bir gaza geldim ki, sanki yarın İskoçya'ya gidiyormuş havasındayım:)
İşte bu kışın en önemli tasarımcılarının en özel ekose modelleri,
Cover Babe gururla sunar:
Bu kış ekose gömlek şart! Çok geç olmadan bir tane edinin siz de en kısa zamanda.
Hem soğuktan koruyor hem de şifon ve oduncu modelleriyle gittiğiniz ortama uyum sağlıyor!
Ekose bir gömlek modeli midir? -Yanlış!
Ekose bu kış her türlü giyside ve aksesuara hakim olmuş durumda.
Bakınız Stella McCartney(alt orta) tartanlardan ne de güzel bir çanta tasarlamış.
Mango çiçekli ekoseli elbise(en üst orta) ise bu kış gardrobunuza girmesi gerekenlerden.Peki ya o Dolce Gabbana eteğe(sol alt) ne demeli? Tam da annelerin 'bunu kullanma çeyizine sakla' dediği türden bir parça!
Gömlekler, elbiseler derken şallar, montlar, çantalar da ekoselendi. Hatta botlar ve topuklular da!
Franco Ferrari'nin elinden çıkan o şalı fotoğraftan alıp boynuma sarmak geldi içimden. Nasıl sıcak tutar kim bilir... Çantalar bile ekosenin önünde diz çökmüşler. Hepsi iddialı, her biri ayrı şık.
Chanel'den Givenchy'ye, Givenchy'den Celin'e... Gözlerim mekik dokuyor fotoğrafta adeta.
Bu arada Zara da ne şirin montlar yapmış öyle, tam benlik:)
Stradivarius'u çok takdir ettim böylesine kullanışlı, rahat ve de kış modasını yansıtan ayakkabılar yaptığı için.
LIMI Feu etek zaten favori parçalarımın olduğu görselde de yerini aldı. Bir de sıra dışı çanta tasarımlarıyla tanınan Olympia Le-Tan, ekoseye de el atmış. Çantayı sevsem mi sevmesem mi bilemedim. Güzel ve çirkin masalıyla bağdaştırılabilir çok uğraşılırsa:)
Ralph Lauren de bir yün ceket yapmış akıllara zarar! En son böyle bir şeyi Kate Middleton'la evlenirken Prens William'ın üzerinde görmüştüm. Bir prensin üzerinde çok cool durabilir ama peki ya unvanı olmayan bizler? Görsele ayrı bir hava kattı ama daha ötesi yok bu smokinimsi ceketin. Bir kez bakın ve unutun:)
Ve sırada çeşitli defilelerden kimisi değişik kimisi çok güzel parçaları topladım.
Birazdan göreceksiniz siz de, bu sene ekose giymeyeni dokuz köyden kovacaklar mı ne?
Pek şık pek hanım hanımcık modeller. Şapkalara zaten laf yok! Giysilerden zarafet akıyor bildiğin. Bunları giyin kuşan, brunch'a git. Maksat namın yürüsün!
Bu modeller de bir başka güzel ama ortadaki çok ayrı. Ne giydiğinden ziyade tavır bence çok önemli.
Üzerinize giydiğiniz tasarımcı elinden çıkmış olabilir ya da alelade bir mağazadan da alınmış olabilir. Ama lıyafeti taşıyabilmek size kalmış bir şey. O da ayrı bir meziyet!
Ortadaki mankenin yün montuna bayıldım. Hem çiçek desenleri hem de geleneksel ekoseyi birleştirmiş. Ortaya farklı bir model çıkmış. Dahası bu monta bakınca, bunu giyince asla üşümem gibi bir düşünce yerleşiveriyor aklınızın bir köşesine.
E haliyle gece elbiseleri de ekoseden nasibini aldı görüldüğü üzere...
İlk kare daha çok günlük bir elbise. Bence çok hoş. Ama ortadaki giysi bana sorarsanız apayrı. İşte yine aynı şeye geliyoruz dönüp dolaşıp: Tavır! Mankenin duruşuna havasına bayıldım. Etek-gömlek ise harika! Her yere WANTED diye ilan asmak geldi içimden.
Son kare ise biraz zorlama gibi olmuş. Sanki bir kumaş artmış, hadi bundan da elbise yapalım demişler. Çok hoşuma gitmedi; ama yine de tarafsızlığımı korumak açısından görseldeki yerini vermiş bulundum bir kere.
Son kare ise biraz zorlama gibi olmuş. Sanki bir kumaş artmış, hadi bundan da elbise yapalım demişler. Çok hoşuma gitmedi; ama yine de tarafsızlığımı korumak açısından görseldeki yerini vermiş bulundum bir kere.
Ve işte sıra geldi benim favori ekose parçalarıma:
Vivienne Westwood'u pek sevdiğimden ekose ceketini de çok sevdim ve kesinlikle favorim.
Elbise ise Oscar de la Renta'nın ince işçiliğinin eşsiz bir ürünü. Pek nazik pek kibar. Eteğe daha doğrusu kilte gelecek olursaaak... Sevgili Limi Feu, Highland'ı ayağımıza getiriyor adeta. Dahiyane bir tasarım. Ekoseli, pileli etek bu kışın 1 numarası olmaya aday bence.
Limi Feu, cheers!
Lucy Choi'nin topukluları ise ekose tarihine adını altın harflerle yazdırmaya aday görünüyor. Kesinlikle göz alıcı ve şık!
Son favori parçam ise Chanel çanta. Önce pek beğenmediğim ama sonrasında kanımın ısındığı bu çantayı sadece ekose modasının estiği şu aylarda değil, her zaman kullanabiliriz.
Ne diyebilirim ki, Chanel bizi hiç yanıltmıyor.
Bu postun üzerine bekle Highland ben geliyorum diyesim gelmedi mi? -Hem de nasıl!
En kısa zamanda gerçek olmasını istediğim düşlerden biri de bu.
Dilerim sizin de tüm düşleriniz gerçek olur...
Çok sevgiler,
Highland'a selam, CB
Xx!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder