17 Eylül 2013 Salı

Yaratıcılığınızı konuşturun!

Yaratıcılığınızı konuşturup, hayatınıza güzellikler katabilirsiniz!
Nasıl mı?
İşte böyle:



Şöyle ki, annem eski giysileri ayırırkeen ben de bir yandan "eye of tiger" modunda annemi izlerken eski bir Levi's gömlek gözüme çarptı. Gömlek baya bir uzun ve de genişti. Ve rengi de ımm nasıl desem pek tercih ettiğim bir kot rengi değildir.
Neyse... Ben bu gömleği aldım, evirdim çevirdim.
Ceplerindeki düğmeleri kestim, üstüne bulduğum eski bir lavanta kesesinden kesmiş olduğum puantiyeli kumaşları diktim. Ve ucuna da dalga deseninde beyaz parçaları ekledim. Ha bir de düğmelerini değiştirmeyi düşünüyorum, çok değişik düğme modelleri bulamadım, büyük ihtimal düz beyaz renk alıp dikerim.
Boyu çok uzundu demiştim ya, boyuna da model çizdim ve anneme yalvar yakar evdeki eski makinede istediğim şekilde diktirdim. Sonrasında rengi de bir hoş görünmeye başladı ki hiç sormayın:)) Yani kısacası gömleği baştan yarattım:)
Ve bu yaz seve seve giydim!
Kıyıda köşede kalmış giysilerin hepsi birer hazinedir. Sakın atmayın, değerlendirin!
Sevgilerle, CB.
Xx



She's back... For more!

Son olarak,"she's back..for more" demiştim.
Ve işte daha fazlasıyla burdayım.


Ta ta ta taam!
Son güneş ışınlarının tadını çıkardığımız şu günlerde yavaş yavaş yazlık giysilerle vedalaşmanın zamanı geldi.

Evet itiraf ediyorum hafif burnumu çekiyoru ve gözlerimden yaş düşmemesi için uğraşıyorum bu yazıyı yazarken. 
- Neden mi?
Nedeni çok açık. Winter is coming :)) Yani taht oyunları esprisi yapmak istemezdim ama yeri gelmişken kendimi tutamadım :)

Neyse... Kış değil ama sonbahar gelmek üzere. Yine bol yağmurlu çamurlu bir sonbahara merhaba demek üzere olduğumuz şu günlerde, en sevdiğim yazlık kombinlerden bir tanesiyle sıcacık yaz aylarına veda etmeye çalışıyorum. 
Keten eteğimi geçen yaz Mango'dan almıştım.Pek bir severek giyiyorum.
Gözlüğüm koton'dan, tam 70ler modeli.
Bilezikler ve taşlarla süslü bileklikler ise Accessorize'den.

Puantiyeli bluzu ise pazardan aldım:) Keten eteğimle de pek uydu.

Ama tabii ki bu nadiren yaptığım uyumlu kombinlerden bir tanesi. Niyeyse bir kıyafette her şey çok uyumluysa bana bşraz garip geliyor. Böyle içinden bir şey yapıp bozası geliyor insanın bu uyumu.


Geçenlerde okumuştum hatta, bir modacı kıyafet önerileri veriyor ve "eğer bir kıyafette her şey uyumluysa çok ezik gözükür, giyinmek için çok uğraşmış havası taşır" demişti. Ne kadar katılsam azdır.


O yüzden siz siz olun, eğer ki puantiyeli bir şey giyerseniz sakın ola ki altına puantiyeli babet, ayakkabı ya da puantiye desenli küpe-kolye-takı takmayınız! Üzerinizde puantiye deseni varsa bu tek olmalı, göz yormamalı!

Şimdilik bu kadar.

Tekrar görüşünceye dek, sevgilerle, CB.

Once upon a time...

"Once upon a time..."
diye başlayan cümlelere ölürüm biterim adeta.
Bu kalıplaşmış sözcük, hikayenin sonunda mutlu son olduğunun habercisidir.

Ve sanırım şu sıra herkesin fazlaca ihtiyacı var, sonunda mutlu bir şeylerin olacağına dair; sonunda şeytanın bacağını kıracağımıza dair o hissi tüm benliğimizle hissetmeye.


Umarım bizim hikayelerimiz de "once upon a time" ile başlayan bir hikayeye dönüşür.

Şu anda yeni bir projeyle ilgilenmekteyim. 1 ay gibi bir süre içinde neticelenecek ve umuyorum ki güzel bir şekilde...

Şu anda projeye geçiyorum ama dönüşüm muh-te-şem olacak :)


She's back... for more!


Çok sevgiler, CB.