Uzuuun çok uzun bir aradan sonra sevgili blog'um ve ben baş başa kalabildik.
Bir önceki yazıyı 2 Aralık'ta yazmışım. Ah ne utandım ne utandım. Yanaklarım al al oldu.
Bir hata yaptıysam telafi etmekten yanayımdır. O yüzden de,
Neler mi oldu bu 20 gün boyunca?
(Flashback)
Sabahları 6'da uyanıyorum. Akşama kadar inanılmaz bir koşturmaca.
Hani "yorgunluktan pestili çıkarmış" ya insanın. Artık o deyimi dilediğinde kendi yaşamımla özdeşleştirebiliyorum. Ah ne büyük mutluluk!
"Çalişşş çalişş çaliiiiiş, alışveğğişşş yööööööök!"
İşte 20 günün tek cümleyle özeti:))
Tabii o kadar da umutsuz değil durum neyse ki.
Ayrı bir postta yer vermeyi düşünüyorum Clinique alışverişimize.
Neyse ne diyordum, hah yorgunluk!
Ama bu yorgunluk beni durduruyor mu?
-No no no no!
Haftada 3 gün plates'e gidiyorum. Yalnızca plates de değil, modern dans, samba, plates, nefes egzersizi ve daha neler neler... Günün stresini de atıyorum böylelikle, sonra değmeyin keyfime:)
Böyle bir şey yok tabii. Eve gelip duş ve uyku. Serçe parmacığımı oynatacak mecalim bile kalmıyor.
Sanmayın ki şikayet ediyorum. Tecrübe olarak paylaşıyorum.
Yoksa beni ideallerime yaklaştıracak her şeye can simidi gibi sarılırım.
İnanılmaz bir koşturmaca yaşıyorum yani. Ama sanki güzel de.
İnsanın hayatında biraz hareket olması hiç de kötü bir şey değil bence.
(Acaba 3-5 ay 1-2 yıl sonra bunları okuduğumda "ne edebiyat parçalamışım yo!" der miyim bilinmez.)
İşteki 1 ayımı doldurdum. Hey gidi heyy... Neler oluyor hayatta:)
Erken uyanmaktan şikayetçiydim ama bir pazar günü bile saat 7'de uyandım. Alışkanlık olmuş işte.
Pazar uykularına da elveda.
Öpüyorum sizi pazar günü uykuları. Bir daha ne zaman görüşürüz bilinmez.
Arada ziyarete gelin, arayı açmayalım pliiiiiz!
Ah ahh bir zamanlar öğlenlere kadar uyur sonra da ses yapıp uyandırdıkları zaman çıkıp;
diyerekten çemkirirdim kim denk gelirse. Her çıkışın bir inişi var tabi haliyle.
Bugün evin en erken uyanan üyesi olarak klavyenin tuşlarına bile çıt çıt sessizce dokunuyorum.
Olacak böyle şeyler. Alışmalı insan çalışmaya.
İşe yeni başladığımda "çalışma hayatı" diye bir şey yok.
"Çalışma" mı "hayat" mı demiştim. Hala arkasındayım dediğimin. O yüzden de görselini bile hazırladım tarihe yazılı kayıtlar bırakmak için.
Sevgilerle, CB
Xx!
Yazının özeti: İnsan bir şeyi istemeye görsün; ondan korkun!
Yazarken: Joshua Radin - Winter
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder